Şüküfe Hanım Köşkü

İstanbul’da Şükufe Hanım’ın köşkünde telaş vardır. Evin kızı Leyla’yı isteyeceklerdir. Şükufe hanım bunamıştır, eski günlerde yaşamaktadır. Kocası Selami Paşa’da ihtiyardır ;ama aklı başındadır. Oğlu Miralay Nazım, gelini Behiye ve torunu Leyla ile yaşamaktadır. Köşkte hizmetçi, uşak ve aşçı da bulunmaktadır. Leyla eğitimli bir genç kızdır ve görücü usulüyle evlenmek istemez. O sırada büyük savaşın çıktığı duyulur. Evin oğlu da Sarıkamış’ta savaşmaktadır. Miralay Nazım Çanakkale’ye gönderilir. Savaşta ağır yaralanır. Asteğmen Arif sağlık malzemeleri almak için İstanbul’a gelirken Miralay’dan mektup getirmiştir.Tıbbiye son sınıf öğrencisiyken savaşa katılmış ve Miralayın hayatını kurtarmıştır. Onu köşkte konuk ederler. Leyla ile aralarında aşk başlar. Çanakkale’ye döneceği zaman Leyla’yı ailesinden ister. O da cephe hastanesinde hemşirelik yapacaktır. Nişanlanır Gelibolu’ya giderler. Kış gelmiş, yokluk ve yoksulluk başlamıştır. Haldun’un kayıp haberi gelir ve Aşçı Meziyet’in oğlu Çanakkale’de şehit olmuştur. Evde yas vardır. Kayıp Haldun çıkıp gelir. Bir kolunu kaybetmiştir. Çanakkale savaşı biter, Miralay, Arif ve Leyla eve dönerler. Gençler orada evlenmişlerdir. Leyla gebedir. İstanbul da işgal edilmiştir. Şükufe hanım ölür. İngilizler köşkü işgal ederler. Genç erkekler kurtuluş savaşı için Anadolu’ya gideceklerdir. Tam bu sırada Leyla’nın doğum sancıları tutar.