Tuesdays With Morrie

Morrie ile Her Salı

Hayat dolu bir insan olan Morrie, ALS hastalığına yakalanmıştır. Eski öğrencisi Mitch, hastalığını anlatması için çıktığı bir televizyon programında onu görür. Okuldayken en sevdiği hocası olduğu ve okulu bitirirken bağlantısını koparmayacağına söz verdiği hâlde yıllardır onu aramamıştır. Programda onun bir süre sonra öleceğini öğrenince onu görmeye gider, ve Morrie hayatta kaldığı sürece her Salı hocasını ziyaret etmeye devam eder. Morrie kendi durumuna rağmen hâlâ hayata bağlıdır. Mitch ise ünlü bir spor yazarı olduğu hâlde mutlu olamamıştır. Çok para kazanmak, iyi bir hayat sürmek için çalışmış ama bu arada aslında onu mutlu edecek, yapmak istediği birçok şeyi de yapamamıştır. Suçluluk duygusu içindedir. Bir anlamda Morrie’yi her salı ziyaret ederek, kendine, iyi bir insan olduğunu kanıtlamaya çalışmaktadır. Morrie her hafta ona hayat dersi verir, Mitch kendiyle yüzleşir. Sonunda Morrie ölür... Ve Mitch, insanın hayatını Morrie gibi başkalarına öncülük ederek geçirdiği, onlara öncelik tanıdığı, birlikte anılara sahip olduğu, kendinden bir şeyler verdiği sürece öldüğünde gerçekten ölmediğini, yaşamına dokunduğu insanların kalbinde yaşadığını anlar. Artık onu her salı mezarında ziyaret edecektir...

Çevirmenin notları :

İnsanî değerleri ön plâna çıkaran oyun, iyi işlenmiş dramatik yapısıyla başarılı bir dram.Oyun ; hayatı nasıl yaşamak gerektiğini, insanları sevmenin ve bunu göstermenin önemini, ölümün bir hayatı sonlandırabileceğini ama bir ilişkinin sonu olmayacağını, insanın öldükten sonra da yaşamasının sırrının yaşarken yaptıkları ile ilgili olduğunu çok etkileyici bir biçimde anlatmaktadır...