Taş

Taş

Küçük bir Anadolu şehrinde yalnız başına yaşayan liseden emekli matematik öğretmeni Meral’in evinin salonu. Meral, bir kaç şişe ilacı aynı anda içtikten sonra kanepeye uzanır ve üzerini beyaz çarşafla örter. Bu esnada, yıllardır görmediği kızı Çağrı aralı kapıdan içeri girer. Meral önce inanamaz. Gelen gerçekten Çağrı mıdır, yoksa hayal mi görüyordur? Çağrı, İstanbul’da anaokulu öğretmenliği yapmakta bir yandan da çocuk kitapları yazmaktadır. Son yazdığı kitap “Zilo Yıldızlarda” uluslararası alanda çok prestijli bir ödül olan La Fontaine Çocuk Edebiyatı Ödülü’nü almış, bunun basında duyulması üzerine Çağrı mezun olduğu lise tarafından onurlandırılmak için davet edilmiştir. Meral, lisede matematik öğretmenliği yaparken Çağrı’nın da dersine girmiştir. Bir gün ders esnasında yaşanan bir olaydan sonra Çağrı’nın hayatının seyri tamamen değişmiştir. Çağrı, bu olaydan annesini sorumlu tutmuş ve onu affetmemiştir. Oyun boyunca, eski bir konak, Gregor Samsa ve Çağrı’nın liseden sınıf arkadaşı Zarife’nin eşlik ettiği o günlere geri dönecekler, olaylarla yüzleştikçe ikisinin de birbiri hakkında hiç bilmediği şeyler ortaya çıkacaktır.