Gulyabani ve Hiç Anlatılmamış Hikayesi

Gulyabani ve Hiç Anlatılmamış Hikayesi

Hüseyin Rahmi Gürpınar tarafından kaleme alınan ve çok sevilen korku komedisi Gulyabani romanı, Yeşim Gökçe tarafından uyarlanmıştır. Bu metin, bir müzikal olarak sahnelenecektir ve bütün besteleri Tuluğ Tırpan tarafından tamamlanmıştır. Koreografi ve sahne hareket düzeni tasarımları ise Beyhan Murphy tarafından çalışılmaktadır. 

Herkesin bildiği bu roman; 7 Çobanlar Çiftliği adında melun bir yerde yaşayan ve hafif tabiri ile deli sayılabilecek hane halkının, hezeyanları üzerine kuruludur. Çiftliğin sahibi Şefika Hanım; uzun yıllardır Samsam, Gamgam ve kendi aralarında Ahu Baba diye adlandırdıkları Gulyabani’nin sık ziyaretleri altında yaşamaktadır ve aklı hayli karışık bir hanımefendidir. Evin sadık çalışanları Çeşmifelek Kalfa ve Ruşen’in de ondan zerre farkı yoktur. Evdeki ecinlilerin ve perilerin özel taleplerine yetişmek, onları doyurmak ve her istediklerini yapmak gibi zorunlu görevleri vardır ve sorumluluklarını yerine getirmemeleri halinde yaşanabilecekleri düşünmek bile istememektedirler. Ama günün birinde çiftliğe yeni bir hizmetli, Muhsine gelir ve evin bütün düzeni değişir. Çünkü Muhsine sorgulamakta ve bunca deliliğin gerçek olabileceğine akıl erdirememektedir. Üstelik Muhsine, çiftliğin bahçıvanı Hasan ile büyük bir aşk yaşamaya da başlayınca; Gulyabani’den Samsam’a, Gamgam’dan diğer bütün perilere kadar herkesi bir telaş alacak ve yıllardır süregiden bu düzen alt üst olacaktır… 
Uyarlama metin yukarıdaki bu içeriği aynen korumakla birlikte, Gulyabani’nin neden böylesi bir kılık değiştirmeye ihtiyaç duyduğunu ve öfkesinin geçmiş hikayesini de konu edinmektedir. Buna göre Şefika Hanım, yıllar evvel kız kardeşi Refika Hanım ile aynı yakışıklı rençbere aşık olmuş ve iki kardeşin arası sonsuza dek sürecek bu tatsız tesadüf ile bozulmuştur.  

Ne dersiniz, sizce de biz Gulyabanilerimizi kendi ellerimizle yaratmıyor muyuz?