Gılgamış: Ölüm ve Duvarlar

Gılgamış: Ölüm ve Duvarlar

Bu destan, sadece bir kralın değil, insanlığın evrensel yedi döngüsünün hikayesidir. (Kozmik Tamamlanma Antik Mezopotamya ve diğer mistik geleneklerde 7, evrenin ve ilahi düzenin tamamlanmış sayıdır (7 gün, 7 gezegen, 7 gök katı) Uruk'un yedi kat surlarından, yedi ışıltılı Humaba ile savaşa, yedi gün süren uyku sınavına kadar... Gilgamış'ın yolculuğu, kozmik düzenin sayısıyla mühürlenmiştir. O, ölümsüzlüğü ararken, yedi kat kibrini yenmek zorunda kalmış ve nihayetinde ölümsüzlüğün ne tanrılarda ne de bir otta değil; zamanın yıkıcılığına direnen yedi kat surlarda saklı olduğunu keşfetmiştir. Gilgamış: Ölüm ve Duvarlar, sizi bu kadim sırrın ve sonsuzluğun sembolünün peşinden sürükleyecek.

Yazarın Notu:

"Ölüm her şeyi alır, ama bazı izler sonsuza dek kalır."

Antik Mezopotamya'nın tozlu sayfalarından günümüz sahnesine uzanan nefes kesici bir yolculuğa hazır olun! Gilgamış: Ölüm ve Duvarlar, insanlık tarihinin bilinen en eski destanını, modern bir yorumla ve göz alıcı bir prodüksiyonla yeniden canlandırıyor.

Uruk'un kudretli, ancak kibirli kralı Gilgamış, halkına zulmeden, yenilmez bir yarı tanrıdır. Ta ki kaderine yazılmış yaban adamı Enkidu ile karşılaşana dek. İki gücün çarpışması, tarifsiz bir dostluğun doğuşuna yol açar. Birlikte çıktıkları maceralar, onları korkunç Humbaba ile karşı karşıya getirir ve kadim bir laneti uyandırır.

Dostunun kaybıyla yüzleşen Gilgamış, ölümlü olmanın dehşetine kapılır. Ölümsüzlüğü bulmak için akıl almaz bir yolculuğa çıkar; akrep adamların beklediği dağları aşar, ölüm sularını geçer ve tufandan kurtulan bilge Ut-Napiştim'i bulur. Ancak ölümsüzlük, sandığı gibi bir armağan mıdır, yoksa daha büyük bir bilgelik mi beklemektedir onu?

GİLGAMIŞ: ÖLÜM VE DUVARLAR, izleyiciyi görkemli sahneler, çarpıcı ışık ve ses tasarımları, epik müzikler ve sürükleyici performanslarla antik bir dünyanın derinliklerine çekecek. Kibir, dostluk, kayıp, korku ve nihayetinde bilgeliğin izinde, insanın ölümsüzlük arayışının evrensel hikayesini keşfedin. Bu, sadece bir kralın değil, hepimizin hikayesi.

"Sen duvarlarına bak Urşanabi... Ben öleceğim, ama bu duvarlar kalacak."

SAHNELEME VE ESTETİK VİZYON

A. Modernle Harmanlama

Koro/İç Ses: Geleneksel anlatıcıyı, modern bir yorumla (elektronik ses efektleri ve stilize hareketler) birleştirerek antik metnin günümüz seyircisine çevirmenliğini üstlenir.

Koreografi: Dövüş sahneleri ve Enkidu'nun dönüşümü, Fiziksel Tiyatro ve Çağdaş Dans estetiği ile anlatılır, sadece aksiyon değil, psikolojik derinlik de katılır.

B. Görsel ve Teknik Odak Noktaları

Video Projeksiyon: Sahnenin arka duvarı, Uruk'un surları, sedir ormanı veya ölüm sularını yaratmada ana araçtır. Mekanlar, gerçekçilikten ziyade soyut ve sembolik olmalıdır.

Işık Tasarımı: Işık, atmosferi kurmanın ötesinde, Humaba'nın yedi ışıltısı gibi sembolik unsurları görünür kılmak için kullanılır. Kontrast, Gilgamış'ın iç dünyasını yansıtmalıdır.

Kostüm: Geleneksel Mezopotamya silüetleri, siyah, altın ve deri gibi modern malzemelerle harmanlanır.