Otoban Köpekleri

Aç, insan zararlısı, adını eski bir canlı türünden alan Otoban Köpekleri…
“Otoban Köpekleri’nin korku saldığı bir dünya…”
Onları dışarda tutmaya ve avlamaya yarayan bir sistem…
Haberlerin tekrarlayan sloganları ardında, her gün güvende olduğu için şükretmesi gerektiğini düşünen bir karı koca ve onların tekrarlayan hayatı.
İçeride olanların güvende olup, kendini ayrıcalıklı hissettiği, dışarıda kalanlarınsa “kötü” olmaya mahkum olduğu sınırlar.
Bir gün Jess, bu gerçek kabusa uyanır.
Her şeyi hatırlamak, bazen yaşamak demek olsa da içeride olanları anlamlandırdıkça dışarı çıkma isteği, onu güvenli yerinden edecektir.
Bir sınır ötesinde, değişen kimlik, peki hangisi gerçek?
Ya Otoban Köpekleri bizsek?

“Tekrar, tekrar ve tekrar. Tekrar, normalleşmenin ilk şartıdır. “

Jess ve Hasi çifti yaşadıkları ülkenin üst düzey vatandaşları olarak ‘normal’, iyi ve zengin insanlardır.

Üstelik yaşamlarını böylesine örnek yaşadıkları için, herkese verilmeyen çocuk yapma hakkına da sahip olurlar. Gelgelelim, her zaman ayrıcalıklı olanaklara sahip olduklarına inanan bu çiftin hayatı, bir gün bir ‘kaza eseri’ altüst olur.

Jess, üst düzey vatandaş olmanın gerekliliği olan ‘yaşam hapları’nı almayı farkında olmadan bırakır.

Böylece, günden güne hatırlamaya başlarken sonsuz bir mükemmellik tekrarının içine hapsolmuş olduklarını ve hafızalarını emanet ettikleri kayıt sisteminin onları yanılttığını anlar.

Bu kabusa dönüşen ‘harika’ rüyanın içinden çıkmak için bir yol aradığı sırada, ondan yardım bekleyen Aziz’le tanışır. Bu tanışıklık, Jess için bazı tehlikelere sebep olsa da, tekrarın içinden çıkmasına ve içinde bulundukları dünyayı biraz olsun anlamasına sebep olacaktır… Kısa süreliğine bile olsa!

Yazarın notları :

Abartılmış bir gerçeklikte, bugün olanlara çok da uzak düşmeyen distopik bir dünyadayız.
Yazılmaya başlandığı yıldan bugüne, hızla kendini gerçekleştiren bir kehanet gibi hayatın içinde yer bulsa da hala geç olmadan uyanma şansımız olabilir.
Her şeyin göründüğü gibi olmadığı bu zamanlarda, sağlam çalışan bir akıl ve hisseden bir kalp için, yediğimiz, içtiğimiz ve soluduğumuz her şeyin, izlediğimiz her haberin, hatta yaşadığımızı sandıklarımızın gerçekliği üzerine düşülmeli, düşünülmelidir. Hafıza değerlidir.

HATIRLAYAN ÖLÜR ama YAŞAYANLAR sadece hatırlayanlardır.
Daha iyi bir dünya mümkün; peki ya hatırlamaya cesaretimiz var mı?

 

Sahnelendiği Tiyatrolar

Devlet Tiyatroları, Trabzon (2023-2024)

 

 

 

Yapıt Hakkında

Dilan Demirel

Yazar : Dilan Demirel

Tür : Absürt ögelerle işlenmiş, fütüristik, distopya,

Bölüm : Tek bölüm; 10 sahne

Oyuncu Bilgisi : 5 E - 1 K

Oyun Arşivi Kategorisine Geri Dön