Manşet

 

Antoine Beauquier’nin Le Journal adlı oyunu, kişisel bir dram ile politik çıkar çatışmalarını ustalıkla birleştirerek günümüz dünyasında basın özgürlüğü ve etik sorumluluk meselelerini tartışmaya açar. Oyun, araştırmacı gazeteci Edmond’un kızının Jakarta’da hapse atılmasıyla başlar. Suçsuz yere tutuklanan Apolline’i kurtarmak için Edmond’un karşısına yalnızca hukuki ve diplomatik engeller değil, aynı zamanda kendi mesleki değerleri çıkar. Böylece baba olmanın insani sorumluluğu ile gazeteci olmanın etik yükümlülükleri arasında trajik bir çatışma doğar.

Yapı bakımından oyun, gazete bürosu, Jakarta hapishanesi ve Paris’teki bakanlık ofisi arasında gidip gelen çok mekânlı kurgusuyla dikkat çeker. Bu mekânlar, bireysel dram ile uluslararası siyasetin aynı anda yaşandığını gösterir. Dramatik gerilim, Edmond’un kızını kurtarabilmek için gazetesini satmak zorunda kalmasıyla doruğa ulaşır. Hapishanede Apolline ve Anna arasında geçen samimi diyaloglar ile Paris’teki soğukkanlı pazarlıklar birbirine karşıt iki ton oluşturarak oyunun kontrpuanını yaratır.

Karakterler dramaturjik açıdan farklı işlevler üstlenir. Edmond trajik kahramandır; idealleri ile baba olmanın sorumluluğu arasında sıkışır. Raphaël hem dost hem vicdan sesi konumundadır, zaman zaman seyirciye doğrudan hitap ederek gazeteciliğin ikilemlerini ifşa eder. Apolline masumiyetin temsilcisi olarak babasının değerlerini sınayan bir figürdür. Jacques Flamm politik pragmatizmi, Bernard Van ise sermayenin gücünü sahneye taşır. Böylece oyun yalnızca bir baba-kız öyküsü değil, aynı zamanda demokrasi, medya ve iktidar ilişkilerinin bir alegorisi hâline gelir.

Tiyatro dili açısından eserde meta teatral ögeler öne çıkar. Karakterlerin seyirciye doğrudan hitap ederek basın pratiklerini açıklamaları Brecht vari bir yabancılaştırma etkisi yaratır; seyirci, olaylara kapılmak yerine düşünmeye davet edilir. Oyun boyunca kullanılan ironi, özellikle “gerçek” ve “manipülasyon” arasındaki çizginin belirsizleştiği anlarda güçlü bir etki yaratır. Hapishane sahnelerinde yalın ve duygusal bir dil tercih edilirken, politik sahnelerde keskin tartışmalar öne çıkar; bu dilsel çeşitlilik eserin temposunu dengeler.

Dramaturjik açıdan Le Journal, basın özgürlüğünün ideal boyutunu tartışırken şu soruyu sorar: Etik ilkeler, bireysel bedeller ödenmeden gerçekten var olabilir mi? Edmond’un trajedisi, antik tragedyalarda görülen “karakter ile kader çatışması”nın modern bir yorumudur. Ancak burada kader tanrılardan değil; siyaset, sermaye ve medya düzeninden kaynaklanır.

Sonuç olarak oyun, seyirciyi yalnızca bir aile dramına değil, aynı zamanda demokrasinin kırılgan yapısına ve özgür basının nasıl baskı altına alınabildiğine tanıklık etmeye çağırır. Le Journal, bireysel vicdan ile toplumsal sorumluluk arasındaki uçurumu açığa çıkaran güçlü bir çağdaş politik dramdır.

 

YAZAR: ANTOINE BEAUQUIER

Antoine Beauquier, Fransa’da hem hukuk hem de tiyatro alanlarında kendine özgü bir iz bırakan avukat-yazar olarak öne çıkar. Paris Barosu’na kayıtlı bir avukat olan Beauquier, öncesinde prestijli hukuk bürosu Gide’te çalışmış ve sonrasında kendi iş hukukuna odaklanan danışmanlık firması Boken’i kurmuştur. Ayrıca kamu hizmetine gönülden bağlı biri olarak, Conseiller de Paris (Paris Konseyi Danışmanı) görevini de yürütmüştür. Beauquier için tiyatro dünyasına geçiş, ilki olan tiyatro oyunu Le Journal ile gerçekleşmiştir. Bu eseri ile Beauquier, yalnızca hukuk dünyasındaki deneyimini değil, aynı zamanda en az yirmi yıldır siyasetin ve medyanın iç içe geçen dinamiklerini de metinlerine taşır. Le Journal, Théâtre de Paris’in Salle Réjane salonunda 2025 yılının başlarında sahnelenmiştir. Yönetmenliğini Anne Bouvier üstlenmiştir. Bu oyunda Beauquier, gazetecilik, siyaset ve finans dünyaları arasındaki birbirine geçmiş ve stratejik ilişkileri ustalıkla sahneye taşır. Edmond’un kızı için yaşadığı ahlaki ikilemler, bu üç kule arasındaki güç oyunlarının bir mikrokozmosu gibi sunulur. Ayrıca, eleştirmenler Beauquier’in metindeki psikolojik derinliğe ve karakterlerin iç dünyalarını başarılı yansıtmaya dikkat çekmiştir. Le Journal, izleyiciyi hem duygusal hem de entelektüel olarak etkileyen bir politico-thriller olarak görülmüştür. Eleştirmenler, Beauquier’in bu ilk tiyatro eserini “kuşağının en güçlü işlerinden biri” ve “zor ikilemler ve insan doğası üzerine keskin bir analiz” olarak tanımlamıştır. Antoine Beauquier, mesleki geçmişiyle tiyatroyu birleştiren nadir sanatçılardandır. Avukatlık deneyimi ve siyasetle kurduğu bağlar, onun ilk oyunundaki karakter derinliğini ve politik farkındalığı artırırken, medyayla siyasetin iç içe geçtiği karmaşık ilişkiler üzerine cesur bir sahne dili yaratmasına olanak tanır. Le Journal, onun entelektüel birikimini ve dramaturjik becerisini ortaya koyan önemli bir başlangıç olarak değerlendirilebilir.

Yapıt Hakkında

Yazar : Antoine Beauquier

Çevirmen : Ebru Kara

Tür : Dram

Bölüm : Tek Perde

Oyuncu Bilgisi : 5 E - 1 K

Yeni Yabancı Oyunlar / Türkçe Kategorisine Geri Dön