Liste
‘Liste’ bezlerin değiştiği ve burunların silindiği, mutfak karolarının parladığı ya da parlamadığı, sıradan günlük hayatın tüm ruhuna işlemiş üç küçük çocuk annesini, bir kadını, tek bir karakteri sahneye koyuyor.
Aşırı derecede mükemmeliyetçi olan bu kadın, kendisine ağır gelen günlük hayat tarafından tamamen yutulmuş, bakışlarınızı rica ediyor.
‘Liste’ uzadıkça ve geliştikçe; bir komşu ve beş küçük çocuğun annesi olan Caroline’in, son doğumdan üç hafta sonra nasıl öldüğünü anlatıyor.
Mutfağında, belki de gün batımında, evinin ardındaki tarla karla kaplanırken, bu kadın aynı korkunç gözlemi yapmaktan asla vazgeçmiyor: Caroline ölmeyebilirdi, beş çocuğu öksüz kalmayabilirdi. Bu trajedi mutlaka önlenebilirdi. Günlük hayatın bu bitmez tükenmez koreografisinde, onarılamaz olanı gerçekleştirmek için hangi jest eksikti?
‘Liste’, derinlere, ete kök salmış bir acıyı ifade eden soğuk, pragmatik, düzenli, metodik bir metindir.
¦
Bir kadın, yalnız, bizi mutfağında ağırlıyor. Komşusu ölmüş. Ve belki de, önümüzde rahatsız bir şekilde oturan, bize hikâyesini anlatacak olan kişinin hatası yüzünden. “Ona elimi kaldırmadım.” diyor kadın oyunun açılışında.
Ama ona yardım etmek için de parmağını kıpırdattı mı?
Liste yapma çılgınlığında, kendi anneliğinin çilesine kafayı takmış; aynı zamanda kendisi de küçük çocukların annesi olan bir kadın, komşusunun hayatını kurtarabilecek görevi yerine getiremiyor. Bize de tam olarak bu trajediye yol açan olayları detaylıca anlatıyor.
Liste, dramaturjinin yeni bir biçiminden başka bir şey değildir. Romanesk ve tiyatral monolog, günlük ve de bakkal listesinin kesiştiği noktada yer alan bir metin.
¦
Caroline öldü. Kimin suçu?
‘Liste’, bir annenin günlük yaşamını, çocuklarına olan bağlılığını anlatıyor.
Listelerine ve mükemmellik takıntısına kendini kaptırmış, komşusunun ölümünden kendini sorumlu hissediyor.
Sessizliğin ve dış mekânın hayal edildiği kapalı bir evrende; metin, bu annenin sorularının, duygularının ve müziğin taşıyıcısı, Caroline’ın ruhunu cevaplıyor.
Bu sert metinde, anlatıcının kelime patlamaları, bizi kırsal dünyanın pürüzlülüğünün annelik sancılarıyla omuz omuza sürdüğü bir modernitenin kalbine götürüyor.
Bir kişiye adanmış tiyatral öykü. Çocukların çığlıkları, temizlik, ufak tefek tamiratlar, sürekli yollarda olan kocası ve gündelik hayatla başını suyun üstünde tutmaya çalışan bir kadın, günlük yaşamına ve yapılacaklar listelerine saplanmış durumdadır.
Ritim dalgalı ve gergin, dosdoğru bir tondan cümleler kısa ve basit. Günlük hayatın telaşında boğulan bu kadının sıkıntısı en derinden hissediliyor.
Bu kadın bize anlatıyor. Yakın zamanda ölen komşusu Caroline’in ölümünden kendini sorumlu hissediyor. Ona el kaldırmadan, hiçbir şey yapmadan. Ara sıra onu görmeye gelen, iki liste maddesi arasında, hayatına girmeye çalışan komşusu. Bu da başkalarıyla olan ilişkimize, tanıştığımız kişilere karşı sorumluluğumuza, insanlar arasına yavaş yavaş giren mesafeye dair bu yansıma, kendini bize dayatıyor. Hem de daha az önemli, daha az acil olduğunu düşündüğümüz için her zaman ertelediğimiz ama fark yaratabilecek şeyler hakkında. Kadın da olaylar karşısında bunalır ve bu durum onun kendini sorgulamasına, hayatını farklı bir şekilde önceliklendirmesine neden olacaktır.
Jennifer Tremblay’in kalemi sorgulatıyor, dokunuyor, duygulandırıyor ve hemen içine çekiyor.
Yazar : Jennifer Tremblay
Çevirmen : Burak Üzen
Tür : Dram
Bölüm : Tek perde
Oyuncu adedi : 1 Kadın
Yapıt Hakkında
Çevirmen : Burak Üzen
Tür : Dram
Bölüm : Tek perde
Oyuncu Bilgisi : 1 K
Yeni Yabancı Oyunlar / Türkçe Kategorisine Geri Dön