Köroğlu (Dövüş Destanı)
1. Bölüm:
“Harbiye Şehir Tiyatrosu Fuayesi-Tiyatro Üzerine Ön Oyun” içinde 1974 yılı M. Ertuğrul ve ekibi arasındaki yönetim ve yöntem tartışmaları; Köroğlu oyununun araştırma ve yazılma süreci anlatılır.
2. Bölüm:
Atlara meraklı Bolu Beyi, çok güvendiği seyisi Yusuf’tan özel bir at bulmasını ister. Seyis Yusuf, yetiştirmek üzere henüz çelimsiz duran bir atı bulup getirince, Bey çok öfkelenir ve Yusuf’un gözüne mil çektirerek cezalandırır. Kovulan Seyis, oğlu Ruşen Ali’ye özel bakımını yaptırarak cılız tayı yetkin bir küheylan olarak hazırlatır. Öcünü alabilmesi için oğlunu da iyi bir binici olarak hazırlar. Bolu Beyi, yolladığı adamlarıyla köylülerin ürünlerine el koymakta, direnenleri cezalandırmaktadır.
Celali İsyanları olarak adlandırılan bu dönemde köylüler de çift bozarak baş kaldırmakta, isyancılara katılmakta ve Bolu Beyi’ne karşı Köse Kenan’ın etrafında toplanmaktadır. Ruşen Ali, “Köroğlu” lakabıyla ünlenmiştir, Çamlıbel’de yiğitleriyle Bolu Beyi’ne karşı çarpışmaya hazırlanır.Ancak tüfek icad olmuş, mertlik bozulmuş; Cenevizli tüccar aracılığıyla satılan ateşli silah eski dengeleri altüst etmiştir.
1974 yılında İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan, Muhsin Ertuğrul’u Şehir Tiyatrosu’na yönetici olarak atamak istediğinde, M. Ertuğrul “Ben yalnız değilim, çocuklarım var, onları da beraber istiyorum” der ve kabul edilir.
(Muhsin Ertuğrul’dan Tunç Yalman’a Mektuplar – Anılar. S.84-85. 2000, Ankara)
Muhsin Ertuğrul’un geniş programında ‘Semt Tiyatroları’ açmak da vardır. “Çocukları” arasındaki Haşmet Zeybek’i yazar olarak kadroya alır, ödüllü oyunu Düğün Ya Da Davul’u Hamit Akınlı’ya yönettirir. Gültepe semtinde kurulan tiyatro için yazdığı Köroğlu adlı oyunu ilk kez sahnelenir.
Haşmet Zeybek bu oyunda, tiyatrodaki bu atılım sürecinde Muhsin Bey ve ekibi arasında yapılan önemli tartışmaları ve çalışma yöntemini (Dört Adım Çalışma Yöntemi) bir vakanüvis gibi kaleme almıştır.
Yazar, oyununun başında yer alan “Harbiye Şehir Tiyatrosu Fuayesi – Tiyatro Üzerine Ön Oyun” bölümü içinde bu dönemin tartışmalarını oyunlaştırmış, aynı zamanda Gültepe Tiyatrosu’nun kuruluş evrelerini de belgelemiştir.