Hedda

Gerçek bir hikâyeden: Hedda Nussbaum’un yaşamından esinle...

Sigrid Carré-Lecoindre’nin yazdığı Hedda, yalnızca bir kadının değil, bastırılmış, susturulmuş, görünmez kılınmış tüm kadınların sesi olmayı hedefleyen güçlü ve sarsıcı bir sahne metnidir. Oyun, 1980’li yıllarda Amerika'da büyük yankı uyandıran gerçek bir olaydan, Hedda Nussbaum’un şiddetle örülmüş yaşamından esinlenir. Nussbaum, uzun yıllar süren fiziksel ve psikolojik şiddetin kurbanı olmuş, sonunda evlatlık kızlarının ölümüyle suç ortağı ilan edilmiş ve medyada “bir kadın nasıl bu kadar susabilir” sorusunun sembolü hâline gelmişti.

Carré-Lecoindre, bu gerçek hikâyeyi yalnızca belgesel bir anlatıya dönüştürmekle yetinmez; metni bir iç yolculuğa, bir belleğin çözülüşüne ve yeniden kuruluşuna dönüştürür. Hedda, sahnede yalnızdır. Onun sesi, geçmişten bugüne uzanan kırık parçalarla konuşur. Anlatı doğrusal değildir; zihin gibi, bastırılmış travmalar gibi parçalıdır. Ama her parça, kadına uygulanan görünmeyen şiddetin izlerini taşır.

Yazar, karakterin konuşmalarını yer yer iç monologlara, yer yer sorgulayıcı bir dile dönüştürerek, izleyiciyi yalnızca tanık değil, aynı zamanda sorgulayan bir özne olmaya çağırır. Oyunun dili sade ama vurucudur; boşluklar, suskunluklar ve tekrarlar aracılığıyla acının ağırlığı duyumsatılır. Hedda, kadın bedeninin ve kimliğinin sistematik olarak yok edildiği bir ilişki biçimini sahnede bedenleştirir.

Bu oyun, yalnızca bir adalet meselesi değildir. Aynı zamanda bir “görünür kılma” eylemidir. Sessizleştirilmiş bir kadının sesi, ilk kez kendi ritmiyle yankılanır sahnede. Yargılayan, suçlayan, sorgulayan toplumun ötesinde; bir kadının insan kalabilme çabasını anlatır.

Hedda, kurban söylemini yeniden düşünmeye çağırır bizi. Gücün, baskının, manipülasyonun ve bağımlılığın görünmeyen bağlarını ifşa eder. Kadının konuşmaya başlaması, sahneye çıkması, yalnızca bir anlatının değil – bir direnişin başlangıcıdır.

Sağırlık bir gözyaşı hikayesidir. Ve geçen zamanın/ dünyanın sessizliği üzerine. Kuşların son uçuşu,

Kutup balinaların unutulmuş şarkıları,

kelebeklerin tozlu soluşu. Sağırlık /

dünyayı öldüren şey bu.

Zamanla acı bile azalır. Beden duyarsızlaşır / kendi yokluğuyla harmanlanır. Her şeye alışırsınız.

Ve alıştıkça, alışkanlığın kendisi bir bedene dönüşür.

Üzerine ise bir merhem gibi acı

Deriye sarılı

Bağlanmış / üzerinde

Hedda, Sigrid Carré-Lecoindre

Yapıt Hakkında

Yazar : Sigrid Carré-Lecoindre

Çevirmen : Ebru Kara

Tür : Dram

Bölüm : Tek Perde

Oyuncu Bilgisi : 1 K

Yeni Yabancı Oyunlar / Türkçe Kategorisine Geri Dön