Cellâtlar
Harry, idamın yürürlükte olduğu dönemde, İngiltere’nin en ünlü cellâtlarından biridir. Yaptığı işle ilgili konuşmayı pek sevmeyen, soğukkanlı, kendine göre ahlâk kuralları olan, hayata ve yaşama farklı bakan soğuk bir tiptir. Şöhret sıralamasında da ikinci sıradadır. Bu durumu kabul edememekte ve içten içe büyük öfke duymaktadır. Harry, Alice ile evlidir ve Shirley adında 15 yaşında bir kızları vardır. Shirley utangaç, saf, içe kapalı, karamsar yapılı genç bir kızdır. Harry ve Alice bu konuda Shirley’nin üzerine gitmekte, onunla ilgilenmemekte, ona karşı küçümseyen, rencide eden alaycı davranışlar sergilemektedirler. Shirley ise kendine bir çıkış yolu bulamamakta, olan bitene boyun eğmektedir…
Ve o günlerden birinde…
Hennessy adında bir delikanlı, genç bir kızı öldürmekten mahkeme tarafından suçlu bulununca idama mahkûm edilir. İnfaz görevi de Harry’e verilir. Hennessy son âna dek suçsuz olduğunu ısrarla savunsa da idamdan kurtulamaz. İnfazı Harry ve yardımcısı Syd gerçekleştirir…
Oyun böyle başlar…
Bu olaydan iki yıl sonra, politikacıların tüm itirazlarına karşın halkın isteğiyle idam yürürlükten kaldırılır. Harry artık eski bir cellât olmuştur. Karısı Alice ile birlikte yaşadıkları yer olan Oldham’da bir bar işletmektedir. Şöhreti sebebiyle, sırf onu görmek için işlettiği bara gelen müdavimleri vardır. Bir gün, bir gazetecinin ısrarıyla cellâtlık yaptığı günlere dair bir röportaj verir. Bu röportajda da, zamanında en büyük rakibi olan ve bir numaralı cellât olarak ün yapan Albert Pierrepoint’e göndermeler yapar. Bu sırada bara Mooney isimli garip bir genç gelir. Bir oda kiralamak ister. Fırsat bulunca da Shirley ile yakınlık kurmaya çalışır. Ona, Shirley’nin akıl hastanesine yatırılan arkadaşını birlikte görmeye gidebileceklerini, sonrasında da deniz kıyısına gidip güzel vakit geçirebileceklerini söyler. Shirley kararsızdır, kafası karışmıştır…
Bir süre sonra…
Tam da Hennessey adlı delikanlının asılmasının ikinci yıl dönümünde Shirley ortadan kaybolur. Bu arada bara, Harry’nin – daha önce kovduğu – eski yardımcısı Syd gelir. Hennessy’yi suçsuz yere asmış olabileceklerine dair Harry’e bir şeyler söyler. Bu arada Shirley de tüm aramalara rağmen bulunamamıştır. Alkolik Polis müfettişi Fry ise, beceriksizliği ve umursamazlığıyla dikkat çekmektedir. Gelişen olayların ışığında Harry ve Alice, Shirley’nin kaybolmasından Mooney’yi sorumlu tutar… Bir süre sonra Mooney bara geri geldiğinde Harry onu asmakla tehdit ederek kızının yerini öğrenmeye çalışır. Syd de bara geri gelmiştir, çünkü Mooney’le yaptığı konuşmadan o da Shirley’yi onun kaçırdığına inanmaktadır. Ancak bunu Harry’ye söylemez. Harry, Mooney’nin gözünü korkutmak için boynuna ipi geçirip onu sandalyenin üzerine çıkarttığı sırada, kapı çalar. Panikle, o hâlde onu hemen perde arkasına saklarlar. Gelen Pierrepoint’tir. Gazetede kendi hakkında yaptığı yorumlar nedeniyle Harry’den hesap sormaya gelmiştir. Zamanlaması müthiştir. (!) Harry’den bir daha kendi hakkında konuşmayacağına dair söz aldıktan sonra oradan ayrılır. Ancak bu sırada Mooney’nin üzerinde durduğu sandalye kazara devrilmiş ve Mooney ölmüştür. Herkes Mooney’nin ölümünün şaşkınlığını yaşarken içeri Shirley girer. Saatlerdir Mooney’yi beklediğini ancak gelmediğini söyler. Alice onu görmekten çok mutlu olmuştur. Kızıyla birlikte sohbet etmek üzere yukarı çıkarken, Syd dışında bardaki herkes – polis müfettişi dâhil – oradan kaçarcasına ayrılır. Ölüyü ortadan kaldırmak Harry ve Syd’e kalmıştır. Bu sırada Harry ve Syd, Hennessy ve Mooney’yi asmakta haklı olup olmadıklarını sorgulama inceliği (!) göstererek, durum değerlendirmesi yaparlar…
Çevirmenin notları ;
Yaşamın kutsallığını, kurumsallaşmanın tehlikelerini, şiddetin alışkanlığa dönüşmesinin etkilerini, adalet sisteminin yanlış işlemesinin doğurduğu dramatik sonuçları vb. son derece sarsıcı, zaman zaman absürd ve komik bir şekilde anlatan – özellikle idam sahneleriyle – oldukça etkileyici ve başarılı bir oyun…
Bu açılardan bakıldığında, evrensel yanıyla da her zaman toplumsal karşılığı olabilecek, yine başarılı, çarpıcı, sıra dışı bir “Martin McDonagh” oyunu olduğunu açıkça söyleyebiliriz.
“Cellâtlar” adlı oyun, 2016 yılında, Londra’da “Laurence Olivier Ödüllleri”nde en iyi oyun ödülünü almıştır.
Yapıt Hakkında
Çevirmen : Ekin Tunçay Turan
Tür : Kara Komedi
Bölüm : İki Perde
Oyuncu Bilgisi : 9 E - 2 K - 5 Erkek Figürasyon
Yeni Yabancı Oyunlar / Türkçe Kategorisine Geri Dön