Moda Sahnesi’nin haklarını ajansımız aracılığıyla sağladığı Bernard-Marie Koltès’in “Ormanlardan Hemen Önceki Gece” adlı oyunu 28 Temmuz Çarşamba günü Kadıköy Belediyesi Selamiçeşme Özgürlük Parkı Amfi Tiyatro’da izleyicisiyle buluşuyor.
Fransa tiyatrosunun önemli oyun yazarlarından Koltès’in bu tanınmış oyunu egemen beyaz batılı dünyanın “ötekileştirici” pratiklerinin şiddetini bir yabancının içsel deneyimi aracılığıyla gösteriyor. Bu şiddetten kurtulmanın, bu şiddet kültüründen kopuşun imkanlarını arayan bir yabancının, mültecinin, içsel yolculuğunu bizimle paylaşıyor.
Oyunu Türkçe’ye çeviren Ayberk Erkay’ın oyun hakkında şunları söylüyor :
Koltès’in yağmurlu gecesinde alevi saklı fakat sıcağı yüze vuran bir ateş yanıyor; kızıllığını yitirmiş koru, acizliğinden ve yersizliğinden sönmeye yüz tutmuş, çoktan sönmüş olması gereken bir ateş; imkânsız diyalogun küllerinden doğan monologun arzusunun ve şiddetinin ateşi.
Bu ateş, Ormanlardan Hemen Önceki Gece, uzun, aralıksız bir nefes. Hem geriye kalan tek varoluş kırıntısı, hem tüm bedeni saran arzunun tek nesnesi. “Azıcık bir rüzgâr çıksa havalanıveren” adam, tek nefeste, noktasız tek cümlenin ömründe, “façası dağılmış” bedeninde Thanatos ile Eros’u savaştırıyor. İmkânsızlığın, arzunun ve şiddetin buluştuğu aykırı zamanda, Koltès’in yabancısı konuşuyor. Ve orada, o yağmurlu boktan gecede, o boktan ışığın altında, öteki, o da en az onun kadar var. Ondan bile fazla var. Orada olanın mı gazabından korkmalı, orada olmayanın mı?
Söz, ötekini doğuruyor ağızdan çıkmaya başladığı anda. Doğumuna kaynak olan, suçun ortağı oluyor doğum anında. Koltès’in yabancısı, sözleriyle bedenleri arasında sıkışmış diğer yabancılarının kader ortağı, Zucco gibi, itlerle dövüşen zenci gibi, ilk günahı işliyor ağzını açmakla, ilk pişmanlığı yaşıyor dönüşü olmayan bu doğuma sebep olduğu için. Aynalardan korkan bir adamın sözünden, bir gün elbet gelecek olan geleceğin hayaletinin korkusu yayılıyor Koltès’in sahnesine.
Ölüm çağırırken gözü arzusundan başka şey görmeyen adamın savurduğu tek cümlelik aşk ve isyan çığlığı Ormanlardan Hemen Önceki Gece. Yirmi sekizinde onu kaleme alanın “yalnızca bir ifade, yegâne bir arzunun uzun bir ifadesi” dediği şey. Ne ölümünün, ne arzusunun yoluna gidebilen, kafasında – neden olmasın – Lautréamont’un “yaşamın güzelliğini ölümün güzelliğinde ara”sı çınlayarak yürüyen adamın, duramayan adamın gecesi. Nehrin akışını değiştiren kaya. Derhal “kurtulmamız gereken bir başyapıt.”
Bernard-Marie Koltès’in sözü.
Yağmurlu gecede, lağım çukuruna dönmüş şehrin gaddarlığına rağmen, seni yakalayıp kolundan, “seni seviyorum birader” diye inleyen adamın sözü.
08 Temmuz 2021