Yapıt Hakkında

kavgaKAVGACEHENNEM ve KUYULARDA adlı üç kitabının bir araya getirilmesiyle oluşturulmuştur.

KAVGA

Arnavutluk ’tan göçmen gelmiş, İstanbul’da yerleşmiş bir ailenin hayatını konu edinen hikâyeler, ayrı başlıklar taşımaz, sayılarla sıralanır; buna göre yedi bölümdür kitap. Bir kira evinde oturan aile fakirdir. Baba, bir fabrikada çalışır, en büyük oğlu Naci bir atelyede çıraktır, Mehmet askerdedir, Osman ilkokulda, en küçükleridir. İki kız (Sevim ve Nuran)’la birlikte, beş çocukludur aile. Evde ayrıca anne vardır, dayı vardır. Sekiz nüfusa Bayram’ın ve komşu ermeni kızı Seta ile annesi Bercuhi’nin de eklenmesiyle, yurt özlemlerine, geçmişin anılarına, şimdiki hayatlarının boyutları, olayları da girer. Meselâ, bastıran sıcaklar, tahtakuruları; sıkıntıyı arttırmış, sinirleri gevşetmiştir; büyük oğul Naci’nin Seta’ya olan aşkı Sevim tarafından desteklenir. “Ekmekleri olduktan, tencereleri kaynadıktan sonra” iyidir ailenin durumu. Hikâyeler diye nitelenen ve 1968 Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazanan eser, bir roman özelliği gösteriyor.

CEHENNEM

Üç uzun hikâye. Birincisi (Cehennem), çalıştıkları büroda memurların yer yer cinsel, eşcinsel sorunları deşen, konudan konuya atlayan konuşmalarıyla oluşuyor. Uzaklarda Bir Tüfek, yeni gelen acemi erat arasında, ertesi gün kışladan ayrılacak, terhis edilmiş askerlerin kışlada son gecelerini hikâye ediyor: Ümit, sevinç ve endişelerin kaynaştığı ortamda Hasan, köyüne dönünce, eski bir kan davasını sürdüren düşmanları tarafından öldürüleceği korkuları içindedir. Eski ve Çürümüş Bir Yer hikâyesinde ise, evvelce yalvarmalarına kanıp kaçakçılığına göz yumarak kaçmasına yardım ettiği bir müdürün, şimdi, verdiği kartı ve kendisini tanımazdan gelmesi üzerine, bir hudut görevlisinin geçirdiği bunalım anlatılıyor: Görevini ihmal yüzünden işinden atılmış, sefalete düşmüş memur, bu inkârla yıkılarak müdürü öldürür.

KUYULARDA

Üç uzun hikâyeden meydana gelen kitapta ilk Kuyularda hikâyesi, hareket noktası olarak, para darlığı içinde sinirli Doğan ’la karısının kavgalarını ele alıyor ve erkeğin, cinsel birleşme sonunda, ayrılmaktan vazgeçişi doğrultusunda gelişiyor. Anne-çocuk ilişkilerini anlatan kısımları etkileyici Tel Örgüler’de yoksul ailenin dövülen horlanan çocuğu hastalanınca anne, sertliklerinin pişmanlığını yaşar: Doktora, ilâca giden otuz beş lira, ailenin bir haftalık yiyecek parasıdır. Durgun Suların Altında hikâyesinde Gülcan’la kocası Mahir, Nuriye Hanım’ların evine gitmişlerdir. Gülcan, Nuriye’nin kocası Sedat’a âşıktır; zavallı ve kaba bulduğu kocasını hep Sedat’la karşılaştırır; Sedat’la yaşayamadığı günlerin hayali içindedir. ★ Özellikle ilki ve sonuncusu, evlilik ve kavgaları temaları üzerine kurulu hikâyelerin sadece isimleri bile, mecazların ardındaki ekonomik-sosyal bunalımları, bunlara bağlanacak evlilik kısıtlamalarını kolayca düşündürebilir.

Kaynak: Edebiyatımızda Eserler Sözlüğü / Behçet Necatigil