Fatma Erkman Akerson | İki Yeni Kitap

Yazarımız Fatma Erkman Akerson’un iki kitabı “Edebiyat ve Kuramlar” ve “Edebiyatımızda Bireyselleşme Serüveni” Bilge Kültür Sanat tarafından yayımlandı.

Edebiyat ve Kuramlar

Edebiyat üzerine çağlar boyunca neler düşünülmüş, edebiyattan neler beklenmiş? Bu kitap işte bu sorulara cevap arıyor. Sümerlerden başlayarak, Eski Yunan, Ortaçağlar, İslam düşünürleri, Aydınlanma, Romantik Akımlar, On dokuzuncu yüzyılın tarihsel bakış açıları, Tanzimat Dönemi, Yirminci yüzyılın yazar, metin, toplum ve okur odaklı yaklaşımları, Yapısalcılık, Göstergebilim ve Postmodemizm gibi dönemeçlerde yoğunlaşıyor. Gilgameş ‘ten, Aristoteles ‘ten, Dante’ den, İbni Sina ve İbni Kuteybe’den, Vico’dan geçerek çağdaş eleştiri kuramlarına, Namık Kemal’ e ve Şinasi ‘ye, Auerbach’a ve Bahtin’e varıyor. Çağdaş akımlarla eski bakış açıları ve Batı kaynaklı eleştiri akımları ile Doğu kaynaklı anlayışlar arasındaki köprüleri kurmaya çalışıyor. Edebiyat eleştirisi ile ilgilenenler için vazgeçilemeyecek bir başvuru kitabı.

Edebiyatımızda Bireyselleşme Serüveni

Edebiyat toplumu sahiden yansıtır mı? Bir toplumun edebiyatına bakıp, o toplumu ve o toplumda yaşayan bireyleri anlayabilir miyiz? Edebiyat ne dereceye kadar toplumun ve bireylerin aynasıdır? Edebiyat metinlerini çözümlemek, metinleri mi daha iyi anlamamızı sağlar, yoksa bu metinlerin içinden çıktığı toplumu mu daha iyi anlamaya yarar? Edebiyatla toplumbilim nerede, nasıl kesişir? Bir toplumu oluşturan bireylerin psikolojileri, dünyaya bakışları zaman içinde nasıl değişir? Kadınlarla erkeklerin değişim süreçleri birbirine paralel mi gider, yoksa farklı farklı mı gerçekleşir? Bu değişimleri edebiyat metinlerini inceleyerek izleyebilir miyiz? Edebiyatımızda Bireyselleşme Serüveni işte bu sorulardan yola çıkılarak hazırlanmış bir çalışma.

Kitapta, 20. yy süresince yazılmış otuz roman inceleniyor. Romanlardan on beşi kadın yazarların, on beşi de erkek yazarların romanları. Araştırma, FatınaAliye’denAyfer Tunç’ a ve Hüseyin Rahmi Gürpınar’ dan Ahmet Ümit’ e uzanan bir çerçevede gerçekleşiyor. Her roman teker teker ele alınıyor, kadın yazarların kadın kahramanlarıyla, erkek yazarların erkek kahramanları çözümleniyor. Çözümlemelerin ana konusu bireyselleşme. Önce bireyselleşmenin dinamikleri açıklanıyor. Daha sonra tüm kadın ve erkek kahramanlara bir anket uygulanıyor. Bu anketler aracılığıyla, bu kahramanların, kendi hayatları hakkında karar verme, başka bireylerle ve toplumla ilişki kurma, kendi kendileriyle hesaplaşma gibi alanlarda nasıl davrandıkları ortaya çıkıyor.

Bu arada, kadın kahramanlarla erkek kahramanlar arasında bazı farklar olduğu da gözlemleniyor. Kitabın ilginç yanlarından biri de, yüzyıl boyunca kahramanların geçirdikleri dönüşümleri sergilemesi. Özellikle kadın kahramanların, önceleri somut toplumsal kazanımlar peşinde koşarken zamanla nasıl daha evrensel varoluş sorunlarına yöneldikleri ortaya çıkıyor. Erkek kahramanların varoluşsal sorunlara yönelmeleri ise farklı aşamalardan geçiyor.

07 Ekim 2022