Biyografi
(Gaziantep, 20 Şubat 1937 – Bodrum, 1 Nisan 2018) Şair, çevirmen. Gaziantep ’te Dayı Ahmet Ağa İlkokulu ’nu ve İstanbul ’da Robert Kolej ’i bitirdi (1958). Bir süre İÜ Gazetecilik Enstitüsü ’nde okudu. Robert Kolej ’de öğrenciyken tiyatroyla uğraştı; Robert Kolej Tiyatrosu ’nu Anadolu ’da turnelere çıkardı. 1964- 68 yıllarında özel tiyatrolarda oyunculuk yaptı; “Keşanlı Ali Destanı”, “Direkler Arası”, “Teneke”, “Kurban”, “Palto” gibi oyunlarda rol aldı. Çeşitli yazarlardan birçok türde yetmişin üzerinde kitap çevirdi. Milliyet Yayınları (daha sonra Karacan Yayınları), Milliyet Çocuk, Milliyet Sanat, Sanat Olayı (Ocak 1981- Haziran 1983) dergilerini yönetti. Bir süre Onk Ajans ’ta çalıştı. F. H. Dağlarca ile Yugoslavya ’da yapılan Struga Kenti Şiir Geceleri Şenliği ’nde (25 Ağustos 1971) ve birçok defa Uluslararası PEN Kulüp Kongresi ’nde Türkiye ’yi temsil etti.
1948 ’de on iki yaşındayken yazdığı tek perdelik okul oyunu Duygular Konuşuyor, basılan ilk yapıtıdır. İlk şiiri (“Dünyanın Bir Köşesinden Lucia”) 1954 ’te Kaynak ’ta çıktı. Daha sonra Varlık, Pazar Postası, Yeditepe,Yenilik, Dost, Yeni Dergi, a, Yeni a, Papirüs, Sanat Olayı, Milliyet Sanat, Gösteri, kitap- lık gibi dergilerde şiirler, İngiliz- Amerikan şairlerinden çeviriler ve öyküler yayımladı. İkinci Yeni şairleri arasında gösterilen Tamer, çocuk duyarlığını öne çıkaran bir şair olarak tanındı. Dilin yalınlığını göz ardı etmeden soyutlamalara giderken mitolojiden, halk edebiyatından, özellikle modern İngiliz ve Amerikan şairlerinden yararlanarak biçim bakımından düzyazıya yatkın örnekler verdi. Halk şiiri türlerine ve başka biçimlere ilgi duysa da bu çeşitlilik içinde kendi şiirinin sesini her zaman korumayı başardığı görüldü. A. Özkırımlı ’ya göre, “İkinci Yeni duyarlığını paylaşan şiirlerinde, soyutlamalara yönelerek yoğun bir imge anlayışı geliştirdi. Çocuksu bir duyarlıkla ironinin birleştiği şiirleri de ilgiyle karşılaştı.” Şiirlerinde yer verdiği imgeleri, temaları ve duyguları oldukça soğukkanlı bir tutumla, rahat bir söyleyişle ve yer yer öyküleştirmelere giderek irdelediği söylenebilir.
C. Süreya onun şiirini şöyle değerlendirir: “Ülkü Tamer ’in ilk kitabından bu yana süregelen bir özelliği var: En soyut atılımını bile çok yalın bir dille yapan bir şairdir o. Konuşma dilini merkez alır kendine. Çok kere bir türkü rahatlığına ulaşır. Dalışlarını ordan yapar. Yani bir dil yaratmanın ancak ortak dil içinde olursa değerleneceğine inanmış gibidir. Deformasyonu anlatımda değil, anlatılanda görür daha çok. Bu, ona bir sıcaklık kazandırmış, çok şeyi somutlama imkânı vermiştir. Öte yandan dilindeki sıcaklık, şiirlerindeki özdenliğin yararına işlemiştir hep… Çok kere olağanı soyutlamaktadır. Olağanın bir köşesini abartarak anlattığı gerçeği birdenbire zenginleştirmektedir. En soyut olmayandan hareket ederek anlatılmazı vermektedir.” C. Süreya ayrıca Ü. Tamer ’in şiirindeki en büyük sıçramayı Ezra ile Gary ’de yaptığını belirtir: “Öyle sanıyorum ki, Ülkü Tamer bugünkü şiirlerindeki büyük ve zengin imge düzeninin asıl ipuçlarını Ezra ile Gary ’de yakalamıştır.” Eleştirmen E. Erem ise “Ülkü Tamer ’in şiir dünyasının en göze çarpan özelliği, ‘düşünce- yaşam birliği ’nin gövdeye, çekirdeğe yerleşmiş olmasıdır” değerlendirmesinde bulundu.
Tek öykü kitabı Alleben Öyküleri ’nde Gaziantep ’teki çocukluk gözlemlerini ince bir duyarlıkla, yalın ve imgesel bir dille verdi. Konuşma diline ustalıkla yaslanan bu öyküler Türk öykücülüğünün önemli kitapları arasındaki yerini aldı. Gaziantep ’teki çocukluk anılarını Alleben Anıları ’nda, tiyatro ve edebiyat anılarını Yaşamak Hatırlamaktır ’da topladı. Zülfü Livaneli ’nin besteleyip seslendirdiği şiirlerinin yanı sıra geniş kitlelerce sevilen “Güneş Topla Benim İçin” ve “Memik Oğlan” gibi şarkıları da yazdı. Şiir, roman ve öykü dışında Euripides, W. Shakespeare, A. Çehov, B. Brecht, A. Miller, E. Ionesco, J. Steinbeck, T. S. Eliot, N. Simon, R. Dyer, H. Ibsen gibi yazarlardan otuzun üzerinde oyun çevirdi. Bu oyunların tamamına yakını özel tiyatrolarca sahnelendi.
Ödülleri: Mitologya (E. Hamilton) ile 1965 TDK Çeviri Ödülü; İçime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür ile 1967 Yeditepe Şiir Armağanı; Alleben Öyküleri ile 1991 Yunus Nadi Öykü Armağanı.
Kaynak: Tanzimat’tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi
Bütün Yapıtları
Şiirleri:
- Soğuk Otların Altında (1959)
- Gök Onları Yanıltmaz (1960)
- Ezra ile Gary (1962)
- Virgülün Başından Geçenler (1965)
- İçime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür (1966)
- Sıragöller (1974)
- Seçme Şiirler (1981)
- Yanardağın Üstündeki Kuş (1986, toplu şiirler)
Öyküleri:
- Alleben Öyküleri (1991 Yunus Nadi Öykü Armağanı)
Oyun çevirileri:
- Beş Milyona Kim Ölmez (Tons Of Money) – Richard Hoffmann
- Bütün Oğullarim (All My Sons) – Arthur Miller
- Büyük Aşiklarin Sonuncusu (Last Of The Red Hot Lovers) – Neil Simon
- Filumena (Filumena) – Eduardo De Filippo
- Galileo’nun Yaşami (Das Leben Des Galilei) – Bertolt Brecht & Hanns Eisler
- Garsonyer (The Apartment) – Neil Simon
- Gazap Üzümleri (The Grapes Of Wrath) – Frank Galati
- İki Kişilik Hirgür (Delire A Deux A Tant Qu’an Veut) – Eugene Ionesco
- Kare As / Zıpçıktı (One For The Pot) – Ray Cooney & Tony Hilton
- Karım Yine Doğurdu (She’s Done It Again) – Michael Pertwee
- Karıncalar (Les Fourmis) – Boris Vian & John Steinbeck
- Kel Şarkıcı (La Cantatrice Chauve) – Eugene İonesco
- Mavi Yapraklı Ev (House Of Blue Leaves) – John Guare
- Rosmersholm (Rosmersholm) – Henrik İbsen
- Soruşturma (Die Ermittlung) – Peter Weiss
- Şişkolar Ve Siskalar (Patapouf Et Filifer) – Andre Maurois
- Troyalı Kadın (Women Of Troy) – Europides
- Tut Ellerimi (The Gingerbread Lady) – Neil Simon
- Üç Kız Kardeş (The Three Sisters) – Anton Chekhov
- Van Gogh (Vincent) – W. Gordon Smith
Anı :
- Yaşamak Hatırlamaktır