Tutsak

Hayali bir dünyada savaş çıkmıştır. Bam komando pilottur ve ıssız bir adada, etrafı aşılmaz kayalıklarla çevrili bir koya paraşütle düşer. Şiddete eğilimli, savaşmayı seven , öldürdüğü düşmanların çetelesini tutan, sert kişilikli bir adamdır. Yalnızlıktan bunalıma girdiği sırada adaya düşman tarafın askeri olan Dan gelir. O ise bir barış aktivistidir. Aslında Tarih hocasıyken ailesini bir kazada kaybeder ve bundan kendisini suçlar. Ölmeyi amaçlar ve savaşa katılır; ancak eline silah almaz çünkü savaşa ve öldürmeye karşıdır. Aşçı olarak bir gemide çalışırken gemi batmış ve akıntı onu bu koya sürüklemiştir. Bam önce onu tutsak alır ancak bir süre sonra bu silahsız adamı tutsak almak anlamsız gelir. Üstelik ikisi de bu koyda tutsaktırlar.Arkadaş olurlar ve ailelerinden, savaştan konuşurlar. Buradan kurtulmanın yollarını ararlar ;ama başarılı olamazlar. Bir süre sonra sahilde baygın yatan Yan’ı bulurlar. Çok genç bir balıkçıdır. Bütün ailesi öldürülünce o da savaşa katılmış ve bir ölüm makinasına dönüşmüştür. Kasap Yan diye anılır. Bir yandan da suçluluk duygusu onu intihar etmeye sürüklemektedir. Bir gemide görevliyken intihar etmek amacıyla suya atlar ama ölmez, akıntı onu da adaya sürükler. Üçü adadan kurtulmak için aylarca uğraşıp yelkenli yaparlar ama fırtına onu da batırır. Tam umutlarını kestikleri zaman adaya Fam gelir. Çok güzel, özgür düşünceli, feminist bir gazetecidir. Savaş bitmiştir. O da motoruyla adalar arası dolaşıp fotoğraf çekerken fırtınaya yakalanmış, bu koya sürüklenmiştir. Motoru bozulduğu için yardım istemektedir. Motoru duyunca üç adam çok sevinir.Bozuk da olsa motor kurtuluş umutlarıdır.Fam adaya gelişiyle ortalık iyice karışır.