Bağdat Hayvanat Bahçesi’ndeki Bengal Kaplanı
2010 yılında Pulitzer Drama Ödülü’ne aday olan ve en iyi yeni oyun ödülü yanı sıra pek çok ödüle aday olan ve kazanan oyunu Rajiv Joseph bir gazete haberinden etkilenerek yazmış. 2011 yılında ünlü aktör Robin Williams Bengal Kaplanı rolünde Broadway’de sahneye çıkmıştı. 2003 yılında yaşanan gerçek olaylardan hareketle yazılan oyun Amerikanın Irak istilasının (Amerikalıların deyimiyle Irak Özgürlük Operasyonu’nun)ilk günlerinin kaotik ortamında Bağdat’ta geçiyor. İki Amerikan denizci askerin ve bir Iraklı çevirmenin hayatları Bağdat Hayvanat Bahçesinde yaşayan kıvrak zekalı Bengal Kaplanı ile karşılaşmalarının ardından tamamen değişir. Bengal Kaplanı hayatın anlamını aramaktadır. Savaş mağlubu Irak’ta Bağdat sokaklarında şehir kalıntıları arasında Kaplan, Iraklılar ve Amerikalıların hayatları arkadaşlık, af, kefaret ve altın oturak arayışları ile yolları kesişir. Rajiv Joseph’in ezber bozan büyülü gerçekçi oyunu insan doğasının gücünü ve tehlikelerini birlikte sorguluyor… 2003 yılı Saddam Hüseyin rejimi koalisyon güçleri tarafından devrilmiş. Savaşın sisleri arasında işler pek de dışarıdan göründüğü gibi gitmemektedir. Tom ve Kev, Yeşil hatta görev yapan iki Amerikan askeridir. Bombalanan Bağdat Hayvanat bahçesi yıkıntıları arasında bir kafeste yaşayan Bengal Kaplanına eğlencesine sataşırlar. Kaplan onu taciz eden Tom’un sağ elini koparır, Kev de fırsattan istifade arkadaşını kurtarıyor havasında Kaplanı öldürür. Ancak Kaplan’ın hayaleti ona musallat olur. Öte yandan Amerikan askerlerine çevirmenlik yapan Uday Hüseyin’in eski bahçıvanı Musa da, kızkardeşine tecavüz edip öldüren Uday’ın hayaleti tarafından rahatsız edilmektedir. Öte yandan savaşın yan etkilerinden olan yağmalama süreci devam eder. Askerler bir yandan da yağmaladıkları değerli eşyaları saklayıp evlerine dönerken yanlarında götürmeyi tasarlarlar. Savaş kaosu ve keşmekeşi içinde kaplanlar konuşur, ölü adamlar ortalıkta dolaşırken ölümden sonra bile Bağdat’tan çıkış yoktur.
Bağdat Hayvanat Bahçesi 2003 yılındaki bombardımanla harabaye dönene dek Ortadoğunun en büyük hayvanat bahçelerinden biriydi. Bombardımanın ardından hayvanat bahçesindeki 600 hayvandan 500’ü o kaos ortamında öldü, telef oldu. Havanlarla yıkılan duvarları yerle bir oldu. Aslanlar duvarın yıkılmasıyla şehrin sokaklarında dolanmaya başladılar ve çapraz ateş arasında kalarak can verdiler. Bazı hayvanlar satılmak üzere çalındı, kimileri yiyecek niyetine öldürüldü. İki adet kaplan nispeten güvenli olan kafeslerinde kaldı ta ki 15 Eylül 2003 gününe dek. Bir grup Amerikan deniz piyadesi çok fazla bira içmelerinin ardından bu büyük kedilerle eğlenmeye karar verdi. Hayvanat Bahçesinin bakıcısına göre, askerlerden biri kaplanı beslemeye çalışıp onu uzattığı yiyeceği yemesi için taciz edince kaplan elini ısırıp kopardı. Diğer bir asker de silahını çıkarıp kaplanı öldürdü. Bu olay dünya genelinde haber bültenlerinde ve gazetelerde haber yapıldı.. Özellikle Amerikan işgalini eleştirenler bu olayı haksız güç kullanımını vurgulamak üzere metafor olarak kullandılar. Yazar Rajiv Joseph bu talihsiz kaplanın ölümüyle ilgili haberi okuyunca bu durumdan etkilenerek oyunu yazmaya karar verdi.
Saddam’ın ve oğulları Uday ve Kusay’ın malikaneleri altın kaplamalı silahlar ve banyo armatürleri, kristal koleksiyonları, Küba puroları, Dom Pérignon şampanyası vb hayal edilebilir her türlü lüksle doluydu. Dolayısıyla buralara göreve giden birlikler, eşi benzeri görülmedik derecede ganimetler keşfetti. Ve tahmin edilebileceği üzere pek çok asker bu zenginliğin cazibesine dayanamayarak yükte hafif pahada ağır ne bulduysa aldı. Sadece bununla da kalınmadı pek çoğu müzelerdeki paha biçilmez sanat eserlerini, arkeolojik eserleri de yağmaladı.
Sahnelendiği Tiyatrolar
Bursa Devlet Tiyatrosu (2017-2018)
Yapıt Hakkında
Çevirmen : Nazlı Gözde Yolcu
Tür : Büyülü Gerçekçi
Bölüm : 2 perde
Oyuncu Bilgisi : 5 erkek - 2 kadın
Oyun Arşivi Kategorisine Geri Dön