Sevgili Mayra

Deli olduğu savıyla, kocası tarafından özel bir ruh ve sinir hastalıkları kliniğine yatırılan genç bir kadının çevresindekilerle ve dünyayla hesaplaşmasının trajikomik hikayesi.

Yazarın notları :

Oyun, özellikle Mayra’nın performansıyla ilerler. Doktor ve Hemşire’nin ritmini Mayra belirler. Hiyerarşik anlamda her ikisinden de aşağıda olan Mayra; sade, açık, bilinen ama sorulmayan soruları bazen “deliliğinin” bazen çocukluğunun saflığıyla sorar. Yani, Mayra’yı oynayacak oyuncuya, hikâyenin doğru aktarılmasında büyük sorumluluk düşmektedir.

Mayra, kırklı yaşlarında, duyarlı ve hassas bir kadındır. Ne zaman deli ne zaman akıllı olduğuna konuştuklarına bakarak karar veremeyiz. Çok “makul” konuştuğunda aslında isyancı ruhunu kaybetmiş ve onaylanmayı bekleyen bir kadındır. “Deli” olduğunda ise kendisine yüklenen rolü, aklına ve kişiliğine uymadığı için reddeden bir “akıllı”dır. Dolayısıyla, Mayra’ya hayatındaki diğer kişilerin yaptığı gibi deli muamelesi yapmamak gerek.

Mayra’yı oynayacak oyuncunun oyunculuk performansı, onun ne zaman oynayarak onaylanmayı beklediği, çevresindekilerin beklentilerini yansıtan bir ayna olduğu ne zaman isyankâr ruhuyla kendi olduğu ve artık susamadığı için konuştuğu kişilik yarılmalarını duru bir ışıkla açığa çıkarmasında gizlidir.

Doktor ve Hemşire, bildiğimiz dünyanın savunucularıdırlar. Aralarındaki anlaşma, Mayra’nın itiraf ve çözülmesi üzerine kurulmuştur. Ancak oyun ilerledikçe onlar da Mayra’daki bu dünyaya ait olmayan özü farkederler.