Nerve

Elliot bugüne dek hiç online randevu yaşamamıştır. Internette tanıştığı Susan’ın email yazış tarzına vurulur ve onunla buluşmaya karar verir. Susan bu yolda epey deneyim yaşasa da bu konuyu konuşmamayı tercih etmektedir. Bir akşam barda ilk randevularına giderler. Ve ilk izlenimleri iyidir ancak giderek beklenmedik biçimde ikisinin de tüm kişilik kusurları açığa çıkar. Kaçınılmaz olarak açığa çıkmaması gereken sırlar birbirini kovalar. Birbirlerine tutulup tutulmadıklarının öğrenileceği bu sürece bir kukla, biraz modern dans ve çaresizlik eşlik eder. Elliot bir an evvel bir sonraki aşamaya geçerek ilk öpücüğü almayı arzularken, Susan’ın çantasında bir bıçakla gezdiğini öğrenmesi onu huzursuz eder. Ancak gece ilerlerken Susan’ın aradığı uzun soluklu ilişkiye uygun kadın olduğunu düşünen ve heyecanlanan Elliot ne yazık ki hatalı şeyler söyler. “Sıradışı bir burnun var”, Ben lunaparklardaki hız trenlerinden nefret eden bir kukla tutkunuyum” ya da “her zaman ilk randevuya ip getiririm” benzeri yanlış cümleler sarfeder. Bu yüzden de ilk randevunun büyüsünü bozduğu için sürekli özür dilemek zorunda kalır. Susan ona nazaran daha sakin görünmektedir. Ancak o da yalnız kaldığı anlarda korku, sevinç, kararsızlık karışık halde çılgın danslar yapar. Üstelik Susan bu tür randevulara alışıktır. Online randevular benim işim diyecek kadar deneyimlidir. Ama buna rağmen o da Elliot gibi yanlış cümleler sarf etmekten geri duramaz. Penil implantlar yapan bir yerde çalıştığından söz etmek gibi! Bu randevu ya büyük bir şeylerin başlangıcı olacak ya da evine yine yalnız dönmesine vesile olacaktır. O karar anına kadar bu iki arızalı karakter itirafları ve talepleriyle giderek yükselen tempoda tatmin edici bir komedinin başrolünü üstleneceklerdir.

Çevirmenin Notları :

12 Haziran 2006’da dünya prömiyeri yapılan oyun Amerika’da Chicago, New York, Nashville, Ohio, Los Angeles, Richmond, California, Philedelphia, Miami, St. Louis gibi pek çok şehirde, Kanada’da ve dünya genelinde Atina, Slovenya ve Londra gibi farklı şehirlerde sahnelenmiştir. Çağdaş konuları işlemesi ve sahici insan ilişkilerini sahneye yalın bir dille aktarmasıyla tanınan yazar Adam Szymkowicz’in eleştirmenler ve izleyici tarafından beğenilen oyunu günümüz ilişkilerine ayna tutuyor.

Online randevular, yalnızlık, romantik ilişkiler, beklentiler vb iki kişi üzerinden masaya yatırılıyor.Hepimiz son yıllarda internet üzerinden tanışılan insanların nevrotik ve sosyopat olduklarıyla ilgili genelde kabusvari acayip hikayeler duyuyoruz. Adam Szymkowicz oyunda bu duruma farklı bir açıdan yaklaşıyor ve sosyopatların da sevmeye hakkı yok mu diye soruyor adeta. Ve sonucunda oyunu izleyenler buna evet diye yanıt veriyorlar.

Hiçbirimiz ilk randevuda hele ki bu online randevulaştığımız ve kim olduğunu bilmediğimiz birinden “seni seviyorum”u duymayı beklemeyiz. Ya da karşımızdakinin borderline kişilik bozukluğundan muzdarip olduğunu öğrenmek istemeyiz. Ya da “yeniden hapse girmek istemiyorum” diye bir cümle duymak da istemeyiz. Ancak Adam Szymkowicz’in tatlı, seksi ve nevrotik dostu oyununda böyle sahneler yaşanılabilir.