James Wallman’in “İstif Çağı” adlı kitabı Senem Karagözoğlu’nun çevirisiyle Doğan Novus’tan çıktı.
İhtiyacımız olmayan eşyalarımız, giymediğimiz kıyafetlerimiz, oynamadığımız oyuncaklarımız var…
Ama istediğimiz her şeye sahip olmak bizi mutlu etmeye yetmiyor. Satın aldığımız eşyalar evlerimizde birikiyor, bizi strese sokuyor ve boğuluyormuşuz gibi hissetmemize neden oluyorlar hatta kimi zaman bizi öldürdükleri bile oluyor.
Trend tahmin uzmanı James Wallman bu kitabında, sahip olduğu her şeyi elinden çıkaran bir yöneticiden uzak bir dağ kulübesine taşınan hali vakti yerinde bir aileye, tüketim çılgınlığına sırtını dönen insanların hikâyelerini anlatıyor. Wallman’ın biriktirme çılgınlığına sunduğu çözüm ise çok basit ancak aynı ölçüde önemli. Değerlerimizi dönüştürmemiz lazım! Sahip olduğumuz şeylerden ziyade deneyimlerimize odaklanmalıyız. Yeni bir saat ya da yeni bir çift ayakkabı yerine dostlarımızla birlikte geçirdiğimiz zamana ya da paylaşabileceğimiz deneyimlere yatırım yapmalıyız.
Psikoloji, ekonomi ve kültür konularındaki ilginç içgörüleriyle İstif Çağı, değişim konusunda hayati bir manifesto niteliğinde. Daha mutlu ve sağlıklı olmak isteyenlere, daha azıyla daha mutluyum diyenlere ilham olacak bir kitap
07 Aralık 2018