Yapıt Hakkında

Yazarın 1940 yılının Şubat ve Haziran ayları arasında geçen anılarından oluşan bir roman. Kitabın arka kapağında açıklandığına göre, Oktay Akbal’ın uzun zamandır üzerinde çalıştığı Öksüz Kuşak adlı bir “ırmak roman”ın ilk bölümüdür. Bu bölümde yazar, “İkinci Dünya Savaşı yıllarında bir lise öğrencisinin anı defterinden parçalar sunuyor okurlarına… ilkgençlik uyanışları, ilk aşklar, duygulanmalar, cinsel dürtüler, sanatsal arayışlar, dostluklar, küçük serüvenler… Bir şiir havası içinde yaşanan günler, geceler…” Bu kısa açıklamadan da anlaşılacağı üzere. Düş Ekmeği özyaşamsal (otobiyografik) bir roman. Oktay Akbal’ın 17-18 yaşlarında lise öğrencisi iken başından geçenleri dile getiriyor. Romanda bir sürece bağlı, belirgin bir ‘eksen olay’ yok. Birtakım yaşanmış olaycıklar var: Öğrenci arkadaşlarından Orhan, Halûk, Selim ve Feyzi ile Beyazıt Kulesi’ne çıkma, Şehzadebaşı’nda sinemaya gitme, Suna’yla Beşiktaş’a kadar tramvayla yolculuk etme, yağmur altında Vefa’dan Süleymaniye’ye yürüme, Fatih Parkı’nda kanepeye oturup düşünme, cebir sınavından kaçıp kahvede tavla oynama, bir koltuk meyhanesinde şarap içme, özlenen Kale’nin evini arama, okul takımıyla Beşiktaş’ta yapılan ve yenilgiyle sonuçlanan maçı coşkuyla seyretme, hizmetçi kadın Şükran’la yatma, Yenikapı’da bir gazinoya gidip kitap okuma, şiirler, hikâyeler yazma, sık sık Kale’yi düşünme, komşu kızı Saime’yle dolaşma, sinemada karanlıkta öpüşme, dostlarla adaya gezmeye gitme, Haziranda sınıfı geçme vb… Bu küçük olaylar, daha doğrusu anılar, Oktay Akbal’ın duygulan, düşleri, gözlemleri, düşünceleri, umutlan, sevinçleri ve üzüntüleriyle birlikte veriliyor. Arada bir arkadaşlardan, öğretmenlerden, komşulardan, sınavlardan, anadan, babadan, dededen, mahalleden ve savaştan da söz ediliyor. Gerçi bütün bunlar bir temel olaya ve konuya bağlanmıyor, bu yüzden de özetlenemiyor, ama içtenlik, duyarlık, sevecenlik ve insancıl bir sıcaklıkla yoğrulmuş özlü, yalın, tatlı bir anlatımla belirtiliyor. Bu çekici anlatım açık, düzgün ve kısa cümleli bir dille beslendiğinden roman ilgiyle, su gibi okunuyor.
Kaynak: Edebiyatımızda Eserler Sözlüğü / Behçet Necatigil
Bütün Yapıtları
Romanları:
- Garipler Sokağı (1950)
- Suçumuz İnsan Olmak (1957)
- İnsan Bir Ormandır (1975)
- Düş Ekmeği (1983)
- Yeşil Ev (1990)
Öyküleri:
- Önce Ekmekler Bozuldu (1946)
- Aşksız İnsanlar (1949)
- Bizans Definesi (1953)
- Bulutun Rengi (1954)
- Berber Aynası (1958)
- Yalnızlık Bana Yasak (1967)
- Tarzan Öldü (1967)
- İstinye Suları (1973)
- İlkyaz Devrimi (1977)
- İki Çocuk (1979)
- Karşı Kıyılar (1979)
- Hey Vapurlar Trenler (1981)
- Lunapark (1983)
- Ey Gece Kapını Üstüme Kapat (1988)
- Hücrede Karmen (1998)
- Selimiye Bir Yokuştur (2014)
Anıları:
- Kırmızı Tenteli Tramvay
- Babıali’de 50 Yıl
- Şair Dostlarım
- Şairlere Ölüm Yok
- Hiroşimalar Olmasın
- Anı Değil Yaşam
Günlükleri:
- Günlerden 1 (1968)
- Anılarda Görmek (1972)
- Yeryüzü Korkusu (1974)
- Yüzyıldır Umutsuzluk (1991)
Denemeler ve Köşe Yazıları :
- Konumuz Edebiyat (1967)
- Yazmak Yaşamak (1972)
- Ölümsüz Oyun (1974)
- Atatürk Yaşadı mı? (1975)
- Dost Kitapları (1977)
- Yaşasın Edebiyat (1977)
- Zaman Sensin (1977)
- Temmuz Serçesi (1978)
- Atatürk Bir Gün Gelecek (1981)
- Atatürkçülük Savaşı (1981)
- Önce Şiir Vardı (1982)
- Geçmişin İçinden (1985)
- Bir de Simit Ağacı Olsaydı (1990)
Gezi Yazıları:
- Hiroşima’lar Olmasın (1976)
İnceleme:
- Çağdaş Dünya Edebiyatçıları Sözlüğü (1967).