Ölüm ve Kız
Yolda arabasının lastiği patlayan adama, bir yabancı dostça yaklaşır ve onu evine götürür. Adamın eşi, yıllar önce kendisine tecavüz eden işkencecinin bu yabancı olduğunu iddia eder. Adamı tutsak edip, onu yargılamaya karar verir. “Ölüm ve Kız”, uzun bir diktatörlük döneminden sonra demokratik yönetime kavuşmuş bir ülkede, politik görüşleri nedeniyle işkenceye ve tecavüze uğramış bir kadının, işkencecisiyle karşılaştığında ondan öç alıp almama ikilemini gerilimli bir atmosferde sahneye taşıyor. “Ölüm ve Kız”, insanlık suçu işleyen işkencecilerin, öç alma duygusu ile ölümle cezalandırılmasının, toplumsal yaşamın dengesinin ve huzurunun bozulmasına yol açıp açmayacağını tartışan politik bir oyun.
Çevirmenin notları :
Ariel Dorfman, “Ölüm ve Kız”ın çağlar boyunca insanlığın karşılaştığı sorunları ele aldığını ifade ediyor: “Bu oyun, yalnızca korku içinde yaşayan ve aynı zamanda korkusunun ve acılarının anlaşılmasını uman bir ülkeye dair değildir, yalnızca işkence ve dehşet olaylarının insanlar üzerindeki uzun vadeli etkisine dair de değildir, sürekli aklımı çelen nice başka temaları da içerir. Kadınların eline güç geçince ne olur? Taktığınız maske kendi yüzünüzle özdeşleşince gerçeği nasıl ayırt edersiniz? Bellek bizi nasıl çeler ve yönetir? Kötülüğü tadınca saflığımızı nasıl koruruz? Bizi utanmaz biçimde yaralayanları nasıl bağışlayabiliriz? Politik ama düzmece olmayan bir dili nasıl bulabiliriz? Tam şu sırada, insanoğlu inanılmaz değişimler yaşıyor. Gelecek için hem büyük umutlar hem de geleceğin neler getireceği konusunda kargaşa var. İşte böyle zamanlarda, dünyadaki Paulina’ları, Gerardo’ları ve Roberto’ları düşünmek belki bize birazcık da olsa yardım eder ve biz bu üç kişi içinde en çok kime benzediğimizi, gizli saklı yaşamımızın bu üç kişinin hangisinde -ya da tümünde mi- canlandığını görebiliriz. Sonunda, umarım, bu insanları gözlerken, onların acısını paylaşırken, belki de bilinçlenme dediğimiz o garip, ürpertici insanlık duygusuyla, bölünmüş dünyamızda bir köprü kurarız.”
“Ölüm ve Kız” anlattığı çarpıcı hikâyesinin ardında bir dizi sorunun da yanıtını arıyor: İşkence edenlerle işkence edilenler aynı ülkede birlikte nasıl yaşayabilir? Baskı altında ezilen bir ülkede, insanlar konuşmaktan korktuğu sürece, yaralar nasıl sarılır? Yalancılık yerleşince, gerçeğe nasıl ulaşılır? Geçmişe tutsak olmadan, geçmişi nasıl canlı tutabiliriz? Gelecekte yinelenmesini göze almadan geçmişi nasıl unutabiliriz? Barış uğruna gerçek feda edilmeli mi? Söylentisi hiç dinmeyen geçmiş olayları ve gerçeği sindirmenin bedeli nedir?
Bu oyun metni, Ariel Dorfman’ın tiyatro oyunu ile Rafael Yglesias ve Ariel Dorfman’ın film senaryosu temel alınarak Tufan Karabulut tarafından düzenlenmiş ve bu biçimiyle ilk kez 2015-2016 tiyatro sezonunda Tiyatro Fora tarafından sahnelenmiştir.
Yazar : Ariel Dorfman
Çevirmen : Tufan Karabulut
Tür : Dram
Bölüm : Tek perde
Oyuncu adedi : 2 erkek – 1 kadın